
28 Nisan 2009 Salı
Ersun Hoca da ayrıldı.. Sıradaki gelsin..


Libya'da hayat..
Tripoli kelime anlamı olarak üç (tri) şehir (poli) demek. Leptis Magna, Sabrata ve Bengazi (isimleri karıştırıyor olabilirim) isimli üç eski Yunan şehrinin bulunmasından dolayIverilmiş bu isim. Arapça’da Trablus diyorlar. Uzun yıllar Osmanlı idaresinden sonra İtalyan sömürge dönemi yaşamış sonra kısa bir süre krallık yaşadıktan sonra 1 Eyül 1969 senesindeki devrimden bugüne mevcut idareyle yönetilmektedir. Bu yıl Eylül ayında da 40. yıldönümü kutlanacak inşaallah..
Türk İnşaat sektörü açısından da önemli bir şehirdir. Bugün yurt dışında çok güçlü ve saygın bir yeri olan, binlerce insanın ekmek yediği ve Türk ekonomisine de ciddi katkısı olan yurt dışındaki Türk müteahhitler ilk olarak STFA ile Libya’da iş almak suretiyle yurt dışına açılmıştır.. Libya’yla başlayan bu süreç bugün Rusya ve diğer Arap ülkeleri olmak üzere bir çok ülkede devam ediyor.. Kriz biraz vurdu bu aralar ama en kısa zamanda düzelecektir. İnşaallah.. Şu aralar Libya’da 100’ün üzerinde Türk şirketi mevcut.
Libya düşünüldüğünün aksine çok güzel bir ülke.. Evet birçok yasak var ve modern dünyanın birçok güzelliklerinden yararlanamıyorsunuz ama stresten uzak, rahat, güvenli, nefis bir havası olan, aşırı çöl ikliminin olmadığı sürekli güneşli ve açık, kışın biraz yağmurlu, insanlarının sıcak olduğu bir ülke.. Ayrıca çok güzel bir sahil şeridi ve denizi vardır. Ama Libya’lıların pek ilgisini çekmez deniz. Zamanında turizme yatırım yapılmış olsaydı çok ünlü bir turizm cenneti olabilirmiş.
1- “İnşaallah” kelimesinin kullanımı bu ülkede çok farklı bir boyut kazanmıştır.. Nerdeyse herşeye kullanılabilir.. “bir çay alabilir miym ?” dediğinizde garsondan “inşaallah” cevabı alırsınız.. Ya da taksiye “yeşil meydana gidelim” dediğinizde de aynı “inşaallah” cevabını alırsınız.. ama geçen gün Ozan’ın “senin adın Ahmed mi ?” sorusuna aldığı “inşaallah” cevabı bu konuda geldikleri son noktayı göstermesi açısından önemli..
2- Selamlaşmalarının ve hal-hatır sormalarının uzun ve muhabbetsel olması da çok yaygındır.. “Şini Jou?”, “Şini Hal?”, Şini familiy?”, “Şini seyyara?” vs. vs. (yani mealen: naber, nasılsın, ne haldesin, ailen nasıl, araban nasıi ..)Bu sırada sizin aceleniz mi var, orda bekliomusunuz felan, bunlar çok önemli değildir.. Yani bizdeki “Süt kardeşler” filmindeki Kaptan Yunus’un “anamı taniymisun, bubami tanıymisun, amcami tanıymisun, halamın teyzesini tanıymisun ... ?” repliğinin değişik bir uyarlaması..
3- Dindardırlar.
4- Değişik bir bohem bir yaşam tarzları vardır.
5- Dini günlerde havaya havai fişekler atılır.. Merkezi bir yerdeyseniz uyuyamazsınız..
6- Cuma namazlarına gayet temiz ve ütülü elbiselerle gelirler. Bizdeki babanın oğlunu maça götürmesi gibi çocuğunu cumaya götüren insanlara çokca rastlanır..
7- Ramazanda genelde geceyle gündüz yer değiştirir. Çalışma saatleri değişir. İnsanlar gündüzleri iftara kadar uyur, iftardan sonra normal yaşamlarına devam ederler. Ramazanda alışveriş yapmak için en ideal zaman gece 1-2 sularıdır.
8- Herkesin devletin üst kademelerinde bir yerde tanıdıkları vardır.
9- Genelde etrafı duvarla çevrili, içinde bahçesi ve tavukları kazları kuzuları olan ama kendi içlerine kapalı bir yaşam tarzları vardır..
10- Evlerinin etrafını çevreleyen duvarın dışı pistir. Aslında şehir genel olarak pistir, çöp toplama organizasyonları zayıftır. Ama yine de genel olarak bir çok Arap ülkesinden temiz olduğu söylenir.
11- Dışarıya zor kız verirler. Ama dışardan kız alırlar. Ayrıca başlık parası vardır. Evi olmayana da kız vermezler.
12- Petrol sudan ucuzdur.
13- İçki tahmin edildiği üzere yasaktır. Ama boha adını verdikleri kendi el yapmaları içkileri vardır.
14- Gençlerin en büyüğk sosyal aktivitesi yol kenarında bir araya gelip kahve içmeleri. Ayrıca araba kullanmaya ve “dım-tıs” müziği eşliğinde en ünlü caddeleri olan “September 1st” de volta atmayı severler. Drift yapmak suretiyle hava atmakta yaygındır. Geceleri belli yerlerde Drift yarışmaları yapılır.
15- Ata ve at yarışına meraklıdırlar. Ama bahis oynanmaz tabi.
16- Ve Futbol.. Futbol’u çok severler.. Ülkenin iki büyük takımı Al Ahly ve Al Ittahad maç yapacakları zaman ortalıkta çalışan Libya’lı bulmanız zor.. Ülke maça kitlenir..
17- Arapçayı Italyan aksaanıyla konuşurlar.
18- Ve Trafik.. Trafiği farklı bir başlıkta incelemek lazım aslında, çünkü başlı başına ayrı bir trafik kültürleri var.. Trafikteki araba kullanma şekilleri bir çok açıdan yaşama bakış açılarını da yansıtıyor zaten.. Trafik kurallarına genel olarak uyulmaz.. Çoğu da bilinmez zaten.. Hatta trafikte kural olduğundan bile haberi olmayanlar var..
19- Trafiği tehlikelidir..
20- Yaygın olan kaza şekli ; karşı şeridden gelen aracın aradaki refuj yardımıyla havalanmak süretiyle diğer şeritten gelen aracın üzerine konması şeklindedir. O yüzden üstü açık araçlar çok rağbet görmez..
21- Çokça olan araba kazalarından sonra “Allah galip” deyip yollarına devam ederler..
22- Arabaların kapılarının kenarlarında sünger vardır çoğunda.. Kapıyı açarken bi yere çarparsak bişe olmasın diye..
23- Arabaların arkasında Ömer Muhtar resimi çok yaygındır. Şehrin sembolü gibi olmuştur artık.
25 Nisan 2009 Cumartesi
Türk Futbolunu Yayıncı kuruluş mu yönetiyor yoksa Federasyon mu ?
Federasyon, Yayıncı Kuruluşun istediği gibi ligin programını yaparak aslında sadece Türk Futbol'unun marka değerini düşürüyor başka bir şey değil ..
İddaası kalmamış Fenerin maçını izleterek mi Süper Lige seyirci çekecekler ?
Bohem Dünya yazı işeri olarak sorularımıza Federasyon’dan cevap bekliyoruz.. Eğer bir cevapları varsa tabii...
Abugelia'da Basket
23 Nisan 2009 Perşembe
İlginç Rus Özellikleri ve Adetleri
1- Kapıda tokalaşmazlar, yani bir kişi içerde diğeri dışardayken olmaz. İki kişi de aynı tarafta olması erekiyor. Eldivenle de tokalaşmazlar ayrıca.
2- Sabahları işe giderken bira içerler, bu normal bir olaydır.. Birayı zaten alkol olarak değerlendirmiyorlar, işte de içeni çok vardır. Putin bir ara sokakta içmeyi yasaklamıştı sanırım ama pek kimse takmamıştı.
3- Bara giderken, özellikle bayanlar, ellerinde çizme ile giderler, vestiyere montlarıyla beraber çizmelerini de bırakıp yanında getirdikleri ciks ayakkabılarıyla içeri girerler. Malum dışarısı soğuk.
4- Bir Rus bayanı, Eksi (-) 30 derece bir havada şapka takmaktansa saçlarının donmasını tercih edebilir. Saç ve dış görünüm çok önemlidir.
5- Evler eşyalıdır. Kimse taşınırken eşyasını taşımaz bu yüzden. Ev sahibinin çatkapı eve girmesi de normaldir.. Siz evde don-atlet TV izlerken bi bakmışsınız ev sahibiz içerde.. Ayrıca evler çok eskidir. Genel olarak binalarda ve evlerin içlerinde bir komunizm yıllarını hissedersiniz. Ve oturduğunuz yerde oturum izniniz olması lazım, o da önemli.
6- Bir kere öpüşürler. Türklerde ve birçok başka toplumda var olan iki yanaktan öpme alışkanlığı sizde de varsa, bir rusla öpüşürken ikinci yanağa uzanma girişiminiz sonuçsuz kalabilir.. Dikkatli olun.. (Araplarda da (özellikle körfez bölgesi) üç defa öpüşülür)
7- Modayı 20 yıl geriden takip ederler, özellikle yeni nesil.. Ama son zamanlarda toparlandılar, haklarını yememek lazım..
8- Mezar başında içerler, bu ölüye saygı ve yakınlarının acısını paylaşma anlamına gelir. Her mezarın başında küçük bir tabure ve sehpa bulunur bu yüzden. Ayrıca mezarda rahmetlinin resmi de bulunabilir.
9- Yolun kenarında bir çiçek görürseniz oraya bırakılmış.. Bilinki orda bir kazada biri ölmüştür, çiçek onun içindir.. Düzenli olarak ölenin yakınları oraya bir çiçek bırakır.
10- Mc Donalds’a en iyi kıyafetleri giyip ailece gitme.. Uzun kuyruklar oluşturma.. Eskide kaldı tabi.. Artık kapitalizmi sindirdiler..
11- İlk süper marketler açıldığında deli gibi raflardaki içecekleri içip cipsleri yiyorlarmış. Bu da eskide kaldı tabi.. Komunizmden ilk çıkış yıllarında tam bir sudan çıkmış balık gibiymişler.. Bu geçiş dönemi aslında farklı bir yazı olur..
12- Alışveriş yaptığınız zaman, parayı ödeyince fişinizin ucunu azcık yırtarlar. Bu komunizm dönemindeki alışveriş kültüründen gelen bir alışkanlık. Malı aldığınız anlamına geliyor.
13- Her araba aslında taksidir.. 3 yıl yaşadım taksimetreli bir taksiye binmedim. Taksiye bineceğiniz zaman yola çıkıp elinizi kaldırıyorsunuz, arabalar duruyor, sonra gideceğiniz yeri söyleyip adam gitmek isterse oraya (istemeyebilirde) pazarlık ediyorsunuz.. Adamın illa taksi amaçlı araba kullanmasına da gerek yoktur, adam işine gidiyorken eğer yolumun üzeriyse götürüyim biraz para kazanmış olurum diye de durabilirler.
14- Babushka’lar.. Babaanne demek ama yaşlı kadınlar için kullanılan genel bir tabir.. Genelde bunlar evin önünde otururlar ve size dik dik bakarlar.. (hatta bu sebeple sokak kameralarına babushka dediklerine de şahit olmuştum) Aslında gidip merhaba deseniz çoğu çok sıcak kanlıdır hemen muhabbete başlayabilir.. Ama dışardan soğuk görünürler.. Hiç aklınıza gelmeyecek bir sebepten dolayı sizi polise şikayet edebilir.. Örneğin arabanızın farlarını yıkamak polis çağırmak için yeterli bir sebep.. Çünkü araba yıkamak yasaktır.. Bakınız bir sonrakı madde.
15- Araba yıkamak yasak, araba yıkama yerlerinde yıkamanız gerekir.. Ama bu yüzden mi arabalar çok pis yoksa yollar çok çamurlu olduğu için mi kararsiz kaldım.. Bir de kışın araba yıkayacaksanız antıfirizli su kullanın, yoksa arabanızın her yeri donar..
16- Boş içki şişesini masada bırakmazlar, masanın altına koyarlar. Bereketi kaçmasın diye sanırım. Bir de boş kadehle kadeh tokuşturmazlar ve tokuştuğunuz zaman yudum almadan masaya geriye koymamanız lazım kadehi, çok büyük ayıp.
17- Rüşvet.. Bu aslında hem iyi hem de kötü.. Kötü, çünkü zırt pırt haraç gibi rüşvet vermeniz gerekiyor her yerde.. İyi, çünkü her işinizi rüşvetle halledebilirsiniz.
18- Kamyon ve Otobüs şoförlerinin kadın olması gayet normal. Her türlü işte çalışan kadın görebilirsiniz. Zaten evin reisi de kadın. Ama Rus erkekleri mi çok pısırık olduğu için böyle yoksa Rus kadınları güçlü olduğu için böyle onu çözemedim.
19- 20’li yaşların başında, çocuklu ama boşanmış ya da kocası terketmiş kadın sıkça rastlanan bir durumdur. Zaten rus erkekleri genelde alkolik oldukları için ve evlerine hayırları olmadığı için bir çok rus kadını için ideal bir durum.
20- Metroda herkesin, gideceği mesafe bir durak bile olsa, kitap okuması.. Zaten metroda kitap okumayan birisi varsa büyük ihtimal Türk’tür..
21- Her Rus’un ilgilendiği ve iyi yaptığı bir spor vardır.
22- Her Rus’un ilgilendiği bir sanat dalı vardir ve çoğunun çaldığı bir müzik aleti vardır.
23- Her Rus’un bir evcil hayvanı, genelde kedi ya da köpek, ya vardır ya da bir dönem olmuştur.. Apartmanların içi kedi köpek kokar..
24- Opera Bale gibi sanatsal aktiviteleri severler. Metroya binerken karşınızda ufak çaplı bir senfoni orkestrası bulabilirsiniz. Profesyonelce çalmalarına şaşırmayın, sadece sokak çalgıcılarıdır aslında..
25- Saat 6 oldu mu hepsi işi terkeder. Pazarları çalışmazlar.
26- Tembeldirler. Çalışmayı çok sevmezler.
27- Sanırım evi en pis olup kendileri en temiz olan toplumdur..
28- Kıyafetleri azdır ama temiz ve güzeldir.. Örneğin bir kızla buluştunuz, üzerinde tertemiz ve çok güzel bir elbise vardır.. Ne kadar temiz ve ciks bir kız diye düşünebilirsiniz.. Ama sonraki buluşmalarınızda da üzerinde aynı elbiseyi görünce durumu anlarsınız.. Çünkü muhtemelen tek elbisesidir.. Artık bu durumda değişmeye başladı.
29- Para biriktirmezler. Ellerine azcık para geçti mi hemen Türkiye’ye tatile giderler.. Ellerine çok para geçti mi Yunanistan, İspanya gibi ülkelere tatile giderler.. Mısır, Tunus gibi ülkelerde rating alır bolca.. Ama para biriktirmezler.. Bu komunizm yıllarından gelen sağlık, eğitim ve yarın kaygılarının olmamasından kaynaklanıyor sanırım.
30- Yeni doğan bebeğe (gümüş) kaşık verirler hediye olarak. Yokluk görmesin aç kalmasın anlamında.
31- Doğum günü, isim günü (her isimin bir günü vardır, o da önemlidir), kadınlar günü ve bilimum diğer günler çok önemlidir.. Yani bir rus kız arkadaşınız varsa ve doğum gününü unutursanız, vay halinize yani.. Ve 8 mart kadınlar günü kesinlikle tatildir, yani bugün pazara gelse p.tesiyi tatil ederler o derece.. Bir de erkekler günü vardı, tarihi anımsayamadım tam şimdi .. o da çok güzeldi..
32- İsim çeşitliliği çok azdır. Toplamda 5-10 tane erkek ve bir o kadar da kız ismi vardır ve bu isimlerin çoğunun kısaltması vardır.. (erkek isimleri ve kısaltmaları : Vladimir-Valo, Alexey-Sash, Andrey, Nikolay, İvan, Sergey .. kız isimleri ve kısaltmları : Natalie-Natasha, Maria-Masha, Alexandra-Sasha, Olga-Ola, Katerina-Katya, Daria-Dasha, Elena-Lena)Restoranda “sasha” diye bağırıdığınızda kesin bi garson gelir..
33- Sinemalarda orjinal seslendirmeli filmlerin oynamaması. Tüm filmler dublajlıdır. (1-2 tane istisna sinema var ama) Sinemalardaki dublajlar fena değil yinede ama TV’dekiler çok kötü.. Hele de eski filmler.. Altta çok hafif tonda orjinal sesi duyarsınız ama üzerinde herkesi seslendiren tek bir kişinin sesi.. En kötüsü de, özellikle eski filmlerde tonlama olmaması.. Yani filmde adam “noooooo!!!” diye bağırırkeni üstte dublajın donuk bir sesle “niet” demesi..
34- Söylediğiniz şeyi doğru telafuz etmezseniz anlamazlar ve anlamaya da çalışmazlar. Örnek, ketchup. Bunu tüm dünyada kullanıldığı şekilde “ketçap” diye okursanız anlamazlar suratınıza bön bön bakarlar.. Onların anlayacağı şekilde “ketçup” demeniz gerekir.. Tek bir harfi bile çözemezler.. Bir keresinde ısrarlı ketçap dememin üzerie bana tuz getirip bundan mı istiyorsunuz demişlerdi .. bu arada tuz “soul” demek olup benim söylediğim şeyle hiç alakası yok..
Bu listeyi oluşturmamda fikirleriyle yardımcı olan sevgili şantiye şefim Ejder Bey’e, sevgili canikom arkadaşım Selver’e ve baba olmayı başaran ama adam olamayan arkadaşım Özgen’e teşekkür ediyorum.. Ayrıca tüm çabalarına ve zorlamasına rağmen fikir üretemeyen Serkan’a da çabalarından dolayı teşekkür ediyorum..
Son söz.. Ne güzel memlekettin sen Moskova.. Trabzon’dan sonra dünyanın en güzel ikinci şehri sensin sanırım..
22 Nisan 2009 Çarşamba
Bali Yolcusu kalmasin..

Şimdilik webden indirilmiş fotoğraflar ama yakında benim objektifime yakalananları görebilirsiniz burda..
not : Bu yazıdan 2 hafta sonra Endonezya'nın da vize istediğini öğrenmiş bulunuyorum.. Vay anasını yaaa..
21 Nisan 2009 Salı
En İyi 10 Film Finali

2- Old Boy (Sanırım ihtiyar adam filan diye çevirmişlerdir.. Turkçesini bilmiyorum, Türkiye’de vizyona girdi mi onuda bilmiyorum): Bu filmin sonunda ise sanırım herşey var.. Zaten yorucu ve insanı kendine çeken bir filme ve kendinizi kaptirmişsiniz, nolcak acaba diye sonu bekliyorsunuz.. Ve sonda resmen dağılıyorsunuz.. Oyunculuk olarak da senaryo olarak da tek kelimeyle sinemaya doyuyorsunuz.. Müthiş.. Filmin zaten yüksek olan kalitesini beşe katlıyor bu son..

4- Kill Bill 1 : Bir Tarantino manyağı olarak listeyi Tarantino’suz bırakamazdim ama Reservuar Köpekleri gibi bir sonu olan film ile benim defalarca izlediğim tam bir görsel şölene sahip olan Kill 1 finali arasında kaldım.. Ve gönlümden geçeni koyuyorum listeye, Kill Bill 1’in finali.. Uma Thurman ve Lucy Lu’nin kar altında ve “don’t let me be misunderstood” un en iyi cover’larından biriyle dövüimesi, her sahnesi bir fotoğraf karesi gibi ve her sahnesi ayri keyif.. Bu listedeki, diğer sonlar gibi insani şok etmiyor belki ama bu listedeki defalarca izlenecek tek son diyebilirim sanırım..
9- Thelma ve Luis : Aslinda kilişe ve klasik bir son diyebiliriz, ama bence etkileyci.. Listede olmazsa olmazdi, en azindan benim icin..