img { max-width: 560px; width: expression(this.width > 560 ? 560: true); }

12 Aralık 2009 Cumartesi

INGLORIOUS BASTERDS – Hayal Kırıklığı

Aslında Tarantino yapmamış olsa “fena değil” sınıfına koyabilirdik (hoş Tarantino çekmemiş olsa vizyona bile girmezdi ya neyse) ama bir Tarantino fanatiği olarak, Tarantino birşeyler çekse de izlesek diye bekleyen biri olarak ciddi hayal kırıklığına uğradım.

Filmin güzel yanları yok mu, var tabi.. Tarantino filminin olmazsa olmazı zekice yazılmış dialoglar, şiddet unsurları ve ustaca çizilmiş karakterler gibi klasik Tarantino öğeleri filmde bolca mevcut. Başta Brad Pitt ve Alman Subay Landa karakteri olmak üzere oyunculuklar fazlasıyla iyi, belki de filmin en çekici özelliği oyunculuklar.. Brad Pitt’in aksağını, çene ve kaş duruşu çok egzantrik olmuş. Ve görsellik tabi, film fotoğraf kareleriyle dolu sanki.. Hikaye de orjinal, özgün en azından (sıkça rastlanan klişeleşmiş hikayelerden değil en azından)... Başta İyi, Kötü, Çirkin olmak üzere birçok eski filme göndermeler mevcut (çoğunu farketmemişizdir bile) Tüm bunlar bir filmi güzel yapmaya yeter belki evet ama eğer filmi Tarantino çekiyorsa çok daha fazlası olurdu genelde, bu film eksik kalmış..

Öncelikle çok uzun olmuş.. İlk defa bir Tarantino filminde sıkıldığım anlar oldu. Konu da kopuk kopuk olmuş, dağınık bölümlerden oluşan bir film gibi, toparlayamıyorsunuz. Tarantino filmlerinin en çekici özelliklerinden biri olan müzikler zayıf. Soundtrack’ı dinlemedim henüz ama filmde etkileyen bir müzikli sahne hatırlamıyorum. Tamam, Death Proof’taki gibi bir “Down in Mexico” eşliğinde Lap Dance beklemiyoruz ama en azından araya daha etkileyici birşeyler serpiştirilebilirdi. Bir daha otur izle deseler, boşverin gelin Kill Bill’i izleyelim derim..

Filmin ilginç bir diğer özelliği de “re-make” olması yani daha önceden yapılmış bir filmin tekrar çekilmiş hali olması. 1978 yılında italyanca olarak aynı film çekilmiş ve Amerika’da Inglorious Bastards ismiyle oynamış. Konu benzer ama bu filmi izlemediğim için tamamen aynı senaryo mu bilemiyorum. Birde Tarantino bu filmin ismini Inglorious Basterds olarak koymuş, yani 1978 yılındaki filmden farklı olarak son “a” yerine “e” harfini kullanmış, kim bilir nereye gönderme yapmış..

Ama filmi beğenmeyerek Tarantino’yu eleştirmek de bence yanlış, çünkü burda görülmesi gereken önemli bir nokta var. Tarantino artık “iyi film” yapmaya çalışmıyor, “canı istediği gibi film” yapmaya çalışıyor. Başka bir şekilde söylersek adam zaten yapacağını yapmış, sinema tarihinde bir kilometre taşı olmuş, ve artık tamamen kendi zevki için film yapıyor. Micheal Jordan’ın bir ara basketboldan sıkılıp beyzbol oynaması gibi bir durum yani. Tarantino’nun bir röportajında dinlemiştim; “eskiden ölümden korkmazdım, çünkü çok iyi bir film yapmak için yaşadığımı ve bu filmi yapmadan ölmeyeceğimi sanıyordum, ama artık korkuyorum. Çünkü Pulp Fiction’ı yaptım”. Burdan baktığınız zaman Pulp Fiction’ı yaparak zirve yaptığını bundan daha iyi bir film yapamayacağı için de tamamen kendi zevki için filmler yapmaya başladığını düşünebiliriz. Değişik tarzlar denedi. Kill Bill ile dövüş filmi çekti, Death Proof ile 70’ler sinemasına saygı yaptı ve şimdi de Absürd Alternatif Tarih Filmi diyebileceğimiz bir re-make film. Kill Bill ve Death Proof genelde çok beğenilmiştir ki bunlar benim de en favori Tarantino filmlerimdir, ama bu sefer Basterds pek olmadı gibi..

Filmin olmayışına ikinci bir nedende bu filmin fikrinin ilk ortaya çıkışı ve senaryosunun başlanması 2003 yıllarına kadar gidiyor olması. Anladığım kadarıyla araya hep diğer işler girmiş, bu da yapılacak işler listesinde kalmış ve hep ertelenmiş.. Tarantino’da sonunda şu filmi de yapıyım da aradan çıksın bari demiş olabilir..

Sonuç olarak izlenmesi gereken bir film ama Tarantino hayranlarını tatmin edecek yeterlilikte değil...

Hiç yorum yok: