Değerli büyüğümüz Aydın Boysan
abimizin cacık tarifinde aslında hayatın güzelliğini tarif
ediliyor gizliden gizliye. Adam giderayak tüyoyu veriyor. Diyorki sabırla dilimleyin hıyarı, enine değil ha,
boyuna boyuna. Keyif alın diyor, hayattan keyif alır gibi. Hıyarı
dilimlerken de, yerken de ve hatta tarifi anlatırkende. 90 küsür
yaşında bir adamın hayatı cacığa indirgemesi işte.
Ben de bugün cacık yaptım kendime.
Özenle ve sabırla. Kurufasulyemin yanında yemek için. Soğan da
kırabilirim, henüz karar vermedim. Fasulye pişene kadar karar
veririm sanırım. Şu anda Houston'da kurufasulye cacık ve soğandan
oluşan akşam menüsüne benden başka sahip ola var mıdır
bilemiyorum.
Sumaktır aslında cacığın püf
noktası. Salatadaki soğan ve mantı ile beraber sumak'ın anlam
bulduğu 3 yerden biridir cacık. Bunu Aydın Boysan abim bile
bilmiyor sanırım. Hıyara odaklanmış durumda daha çok. Ölçüsünde
sarımsak, ezilecek tabi, nane ve kaliteli bir zeytinyağı.
Yoğurdun kıvamı da bir başka
ustalık isteyen püf noktası. Ne çok sulu olacak ne de çok katı.
Cacığı neyin yanında götürdüğünüz
ise işin can alıcı başka noktası. Çokları rakının yanında
götürür. İyi de gider rakının yanına hani. Ama bir kuru
fasulye pilav gibi tamamlayıcı olmaz hiç bir zaman.
Benim fasulye oldu sanırım. Ben
fasulye yemeye geçiyorum. Soğan da kıracam yanına. Biraz
sarımsak-soğan kokabilirim. Sakıncası yok benim açımdan. Siz de
bu arada Barış Manço abimizin, yıllar önce yaptığı ama
bugünün bile çok ötesinde olan bu saykodenik, tribal ve de
progresif çalışmasını dinleyebilirsiniz...
Övünmek gibi olmasın ama dostlar
Kendimi hıyar gibi hissediyorum...
veya daha iyisi için link:
http://youtu.be/u7BBx4osZ-k
O değil de ne dertliymiş Barış abim, neymişki acaba derdi:
Derdim öylesine büyükki dostlar
Kırka yarıp yine kırka bölseler
ve kırk bostana gübre diye serseler
kırkbin tane ot biter de
kırbin derde deva olur diyorum
Pehh pehhh pehh..
Ben fasulyemi soğutmayayım. Yemek müziğimde tamam oldu...
1 yorum:
Yorum Gönder