img { max-width: 560px; width: expression(this.width > 560 ? 560: true); }

7 Ocak 2011 Cuma

Fethiye, Part 2: 12 Adalar ve Deniz

Genelde gittiğim yerleri tekrar görmekten ziyade yeni yerleri görmeyi tercih ederim ama Part 1'de de söylediğim gibi Fethiye’nin yeri ayrı. 12 adalar turu da Fethiye’nin olmazsa olmazıdır benim için. Her gittiğimde muhakkak giderim o adalara. Ah, iş güç olmasa da sürekli oralarda gezsek tatil yapsak :) Tekneden aşağı o berrak sulara atlamanın zevkini hayatta kaç yerde alabiliyoruz ? Oysa tıkılmışız ofise, iş-ev gidip geliyoruz.


Neyse, dağıtmıyım konuyu. 12 adalar turları teknelerle yapılan günü-birlik turlar olup, (bakınız yukardaki fotoğraf) bu tekneler hem Fethiye Marina'dan hem de Ölüdeniz'den her sabah 9 gibi hareket ediyor. Fethiye’ye tatile giderseniz ilk iş bu turlardan yapın, fiyatları da gayet uygundur. Tüm gün boyunca o koy senin, bu ada benim gezip, o berrak sularda yüzüyorsunuz. Öğle yemeğinizi de tavuk veya balık tercihinden biriyle yaptıktan sonra yüzmeye devam ediyorsunuz. Tatilinizin zirve anlarını yaşıyorsunuz bu gezide...


Bir de bu tekneler var tabi. Bunlar tur teknesi değil, özel şahısa ait, zengin vatandaşlarımızın tekneleri. Şimdi bu teknelerde olmak vardı.. Teknenizle kafanıza göre geziyorsunuz, istediğiniz koyda, adada durup dinleniyor, denize giriyorsunuz. Sonra tekrar kafanıza göre takılıyorsunuz, deniz havasını içinize çekip dünyadaki tüm sorunlarınızı arkada bırakarak.. Evet, dünya bazılarına daha güzel...


Öte yandan, genel bir yanılgı var, bu tekne/yat olayı sanki sadece zenginlere mahsus bir olaymış gibi. Aslında hiç de öyle değil. Avrupa'da özellikle, araba gibi, orta gelirli vatandaşların bile artık sahip olabildiği bir lüks. Türkiye'de oraya doğru gidiyor. Evet belki geçim mücadelesi veren insanlar için hala lüks ama belli bir ortalamanın üzerinde standartları olan bir insan için arabadan çok daha masraflı bir hobi değil inanın.

Hatta devlet baba bile artık "yat/tekne sahibi insan zengin insandır, dayayalım vergiyi" mantığını değiştirdi ve vergileri makul seviyelere çekti. Sırf bu yüzden yıllardır Yunan bayrağı ile gezen tekne sahiplerimiz, teknelerine Türk bayrağı çekmeye başladılar. Böylece bir ayıptan daha kurtulduk.

Yakın zamanda bireysel yatçılığın çok daha gelişeceğine inanıyorum. Bu hobinin zengin hobisi olduğu inanışı yavaş yavaş kırılıyor, ama yine de zamana ihtiyacı var. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde de planlanan ciddi Yat Limanı yatırımları olduğunu da benden duymuş olun. Şu anda birkaç kişi ortaklaşa tekne alıp dönem dönem değişmeli olarak kullanma yoluna gidiyorlar bu da ekonomik bir yatçılık olmuş oluyor..


Şu yukardaki fotoğraftaki "özgürlük" 'ü hissedebiliyorsanız, hayatınızda kendinize yeni bir hedef koymanın zamanı gelmiştir demektir.

Aşağıdaki fotoğraftada Fethiye Marina üzerindeki bir gökkuşağı. Aslında iki tane gökkuşağı, dikkatli bakarsanız ikincisini de görebilirsiniz. Yine böyle bir 12 adalar turundan dönerken objektifime takıldı...


12 adalar dışında bir de Patara plajı var uçsuuuz bucaksız. Bu plaj Kaş'a bağlı sanırım ama Fethiye'ye çok yakın. Fırsat bulabilirseniz bu plajın da tadını çıkarmadan dönmeyin Fethiye'den...





Şimdi bu plajda boş boş yatıyor olmak vardı beee....

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Valla arkadaşım FETHİYE ye 2 defa gittim inşallah bu sene de gideceğim.. dediklerine tamamıyla katılıyorum :))